Uzakdoğu
yakın dövüş sporları kadınlar arasında giderek yaygınlaşıyor. Hem
kendini korumayı hem de formda kalmayı tercih edenler, artık bu sporları
yapmak için salonlarının yolunu tutuyor.
Kilo
vermek, kalori yakmak, selülitsiz fit bir vücuda sahip olmak hangi
kadının hayali değildir ki? Bu uğurda spor salonlarında dökülen ter ve
güzellik salonlarında harcanan paralar, bir ülkeyi ekonomik krizden bile
kurtarabilir. Yöntemler farklı olsa bile hedef hepimiz için aynı: Fazla
kilolardan kurtulmak. Şöyle bir geriye dönüp bakacak olursak 80'lerde
Jane Fonda ile aerobic yaptık. 90'lar step yıllarıydı. 2000'de yoga ile
bedenlerimize hükmetmeye başladık. 21. yüzyıl ise hem kendimizi koruyup
hem de formda kalacağımız Uzakdoğu yakın dövüş sporlarının dönemi ve
tıpkı "Charlie'nin Melekleri" gibi zarif bedenlerle kaya kadar sert
olmayı öğrenmenin vakti.
Uzak
Doğu sporlarla sadece vücutlarımızı değil öz güvenlerimizi de
tazeliyoruz. Christy Turlington, Madonna, Jeniffer Aniston, Janiffer
Lopez gibi milenyumun yıldızları da bu sporlarla kalori harcamayı tercih
ediyor artık. Üstelik kullanılan koruyucu malzemeler sayesinde herhangi
bir kazaya kurban gitmek de neredeyse imkansız. Eldivenler, başlıklar,
dizlikler ve tekmelikler darbe almadan ve yaralanmadan dövüşmeyi
sağlıyor. Yani kimse, gözünde açan mor çiçekler yüzünden kendini eve
kapamak zorunda kalmıyor. Peki neden elimizin hamuru ile tekmeler,
yumruklar savurmayı tercih eder olduk? Sebeplerden ilkini basit bir
örnekle açıklamak mümkün. Bir saatlik bir KajuKenbo dersi, 400 kalori
tüketmeyi sağlıyor. Özellikle de diet yapan bir kadının günlük harcaması
gereken kalorinin 1200 dolaylarında olduğu göz önüne alındığında
oldukça iyi bir oran. Tabii bununla bitmiyor.
Yoga
ile başlayan Uzakdoğu felsefesine yakınlığımız, KajuKenbo ile farklı
bir boyut kazanıyor. Kasları geliştirerek güçlü ve sağlıklı bedenlere
sahip olmanın yanı sıra temelinde ruhu ve zihni geliştirmeyi; ikisi
arasındaki uyumu yakalamayı barındıran KajuKenbo Sporu, farklı bir
meditasyon yöntemi olarak da görülüyor. Yani bir taşla bir kaç kuş!
Güzel bir vücuda sahip olmanın yanı sıra işin felsefi boyutuyla
ilgilenenlerin sayısı da azımsanmayacak ölçüde. Bir diğer önemli sebep
ise günümüzde kadınların kendilerini korumaya daha çok ihtiyaç
duymaları. Özellikle son yıllarda artan gasp ve şiddet olaylarına karşı
bir çözüm yolu arayışında olan kadınlar, KajuKenbo sporunu tercih
ediyor. Hatta KajuKenbo dersleri veren eğitmen konumundaki kadınlara
bile rastlamak mümkün.
Giderek
bir trend halini alan bu spor, kadınların hayatlarının önemli bir
parçası olma yolunda çünkü öğrencilerden, yöneticilere kadar bir çok
genç kadın, KajuKenbo öğrenerek yaşam biçimlerini değiştirme eğiliminde.
Hemfikir oldukları nokta ise kendilerine duydukları güvenin artması. Bu
dikkat çekici ortak payda, gerektiğinde kendilerini koruyabilecekleri
inancı ile besleniyor. Film endüstrisi de bu ilgiyi körükleyen bir etken
elbet. Önce hepimiz "Matrix" filmindeki "Trinity" gibi bir vücuda sahip
olup, uçan tekmeler atmaya özendik. Ardından "Kaplan ve Ejderha"
filmindeki zarif kadınların muhteşem dövüş koreografileri ile de
hevesimiz iyice arttı. Hafta içi saatlerde çalışmayan kadınları, akşam
saatleri ve hafta sonları ise çalışan kadınları hedefleyen alternatifli
dersler mevcut. Eğer gerçekten KajuKenbo sporunu öğrenmek istiyorsanız
kendinize uygun bir zaman dilimini mutlaka bulabilirsiniz.